Osmanli Bahriyesi

Tanım

” Bilinmeyen Yönleriyle Osmanli Bahriyesi”, hakkinda fazla malumat sahibi olmadigimiz Osmanli bahriyesinin, yüzyillardir süregelen sanli tarihini mercek altina aliyor.

Kanuni Sultan Süleyman’i takip eden hükümdarlarin deniz sorunlarina ayni duyarlilikla yaklasmamalari, Kaptan-i Derya’lik makamina denizcilikle ilgisi olmayan, ancak Saray’a yakin olan pasalari getirmeleri Osmanli Imparatorlugu’nun denizlere hakim oldugu altin çaginin yavas yavas etkisini kaybetmesine sebep olmustur.

“Bilinmeyen Yönleriyle Osmanli Bahriyesi”; son yüzyilda ki bahriye teskilât yapisini, Müslüman ve gayrimüslim personelin içinde bulundugu durum, mekteplesme gayretleri ve donanma politikalarini inceliyor. Basbakanlik Osmanli Arsivi ve Besiktas Deniz Müzesi Arsivi'nde bulunan belgeler olmak üzere dönemin kaynak eserleri ve gazetelerinden de istifade edildigi eserde; ilk defa irdelenen pekçok konu günümüz okuruna ulastiriliyor.

II.Abdülhamit'in saltanati döneminde açilan ve yeni bulunan dökûmanlarla ortaya konulan, Tüccar Kaptan Mektebi,Torpido Mektebi ve Elektrik Mektebi, bahriye tarihimizin yani sira Türk Egitim Tarihi açisindan da mühim bir katki niteligi tasiyor. Ayni zamanda II.Abdülhamid devri bahriye politikasi ve Haliçte yatan zirhlilarla alâkali belgeler, bu döneme iliskin bugüne dek süregelen yaklasimlari degistirecek bir mahiyet arz ediyor.

Sefere çikan her bir gemi içinde ki personelin günlük hayati, ibadet ve iasesi, merasim kaidelerini uygulama gayretleri ve özellikle de Osmanli Devleti’ni kuran gazi, dervis ve alperen kabirlerinin yüzyillarca toplarla selamlanarak Fatihalar okunmasi, seferden önce Eyüp Sultan Camii’nde, donanmanin muzafferiyeti için bugün unutulmaya yüz tutan Buhari-i serif okunmasi, gemi sancaklarina Mushaf-i serif asilmasi gibi âdetler ve birçok tarihi hadise, Doç.Dr.sakir Batmaz’in kaleminden farkli bir yaklasimla sunuluyor.